26 Haziran 2017 Pazartesi

Madrid'ten Ne Alınır ? Hediyelik Eşya Önerisi ...

Madrid, hediyelik eşya konusunda tüm Avrupa şehirleri gibi oldukça zengin bir şehir. Yelpazeler, magnetlar, tabaklar, küllükler, biblolar,... Ne ararsanız var. Aşağı yukarı fiyatlar aynı, ama yine de aralarda pahalıya satmak isteyenler de yok değil. Bir dükkanda gördüğünüz bir şeyi, ya bir daha göremezsem korkusu yaşamayın. Hemen her dükkanda aynı şeyler var.






Geceleri ayrıca Puerta del Sol ve Plaza Mayor civarında siyahiler tezgah açıyor. Aynen bizde olduğu gibi polisi görünce satıcılarda bir koşturmaca tabi. Tezgahlarda yelpaze, çanta, forma bulabilirsiniz.

Gelelim benim en sevdiğim iki mağazaya. Birincisi Ale Hop, diğeri ise Flying Tiger mağazası. Buralarda modern ve kaliteli ıvır zıvır, ıncık cıncık ne ararsanız var. Flying Tiger, Avrupa'nın birçok ülkesinde var. Ale Hop ise sadece İspanya'da bulunuyor. Fiyatlar gayet iyi. Ben her girişimde alacak bir şey muhakkak buluyorum. Her iki dükkanın da Madrid'te birkaç tane şubesi var. Puerta Del Sol civarında her ikisi de var.


Ale Hop
Ale Hop


Puerta Del Sol Meydanında El Corte Ingles  var. Burası çok katlı bir mağaza. Üst katlarda bilindik, tanıdık giyim, kozmetik, ayakkabı markalarını bulabilirsiniz, en alt kat ise süpermarket. Market alışverişi yapacaksanız, buradan yapmanızı tavsiye ederim. Çünkü ben gezerken Dia ve Carrefour Express'ten başka market göremedim.

İçki alışverişi yapacaklara da tavsiyem yine El Corte Ingles, Dia ya da Carrefor Express. Ben Madrid'te en çok içilen içkilerden olan sangria benzeri "Tinto de Verano". Tatlı, kokteylimsi bir içecek.

Kozmetik alışverişi için Puerta Del Sol'da bulunan Sephora ve Gran Via üzerindeki Kiko mağazalarını öneririm. Ben gittiğimde Sephora'da çok büyük bir indirim vardı. O yüzden çok kalabalıktı. Ama kozmetik meraklıları için tavsiye ederim.

Madrid'ten kılık kıyafet almak istiyorsanız, Gran Via'da çok sayıda Türkiye'de de bilinen markayı bulabilirsiniz. Ben açıkçası Türkiye'de de bulunan markalarla pek ilgilenmedim. Benim favorilerim Lefties ve Primark oldu. Primark'a girdiğinizde en az 2 saat harcamayı göze almalısınız. Giysi, makyaj malzemesi, ayakkabı, ev eşyası ne ararsanız var. Ben Primark'ı keşfettikten sonra farkettim ki herkesin elinde en az bir tane Primark poşeti var.

Tatlı seviyorsanız ya da hediyelik olarak yiyecek birşeyler götürmek istiyorsanız, İspanya'ya has bir önerim var. Plaza Mayor'a çok yakın olan Torrons Vicens. Çok çeşitleri olan, helva benzeri bir tatlı.




18 Haziran 2017 Pazar

Akyaka, Muğla'nın Göz Bebeği, Gökova Körfezi'nin Vazgeçilmezi, Harika Denizi Olan Yer...

Akyaka, bu yerin adını son yıllarda sağolsun diziler sayesinde çokça duyar olduk. Önce Güzel Köylü, sonra Baba Ocağı, Hanım Köylü derken, Akyaka aldı yürüdü. İyi ki de duymuşuz bu muhteşem yeri, bu diziler sayesinde. Deniz derseniz Bodrum ve  Çeşme'nin tahtını sallar, o kadar iddialı, Ama ben illaki sosyetik yerlerde olayım, lüksten boğulayım diyorsanız, biz sizi yine Bodrum'a gönderelim. Akyaka çok büyük bir yer değil, çok lüks bir yer de değil. Ama çok samimi, yerlisi çok sıcak, denizi çok güzel, havası güzel bir yer... Keşke daha önce gelseymişim dediğim yerlerden oldu.



                            

Gelelim Akyaka'ya nasıl gidilir sorusuna, ya otobüsle gideceksiniz, ya da benim gibi Dalaman'a uçakla gitmelisiniz. Otobüs firmalarının doğrudan Akyaka'ya servisleri varmış. Dalaman Havaalanından ise Muttaş'ın sevisleri var. Ücret 15 TL, Servisten Marmaris Kavşağında inmeniz gerekiyor. Buradan da yan minibüse bineceksiniz, ya da taksi durağından taksiye binmeniz gerekiyor. Taksi Akyaka merkeze 24 TL yazıyor. 

Biz Liman Otel'de aldık. Otelin konumu gerçekten harika. Hem Akyaka merkezde, hem de denizin dibinde. Oda+kahvaltı konaklama yapılıyor. Kahvaltısı gerçekten çok güzel. Özenilmiş. Domates, salatalığı sabahları tarladan toplayıp geliyorlarmış, o derece yani... Otelin sahipleri Gökhan Bey ve Hakkı Bey. Her ikisi de çok ilgili, samimi insanlar. Ben bu oteli çok sevdim. Bir daha geldiğimde tartışmasız tek adresim olur. Ama yok ben otelde kalmayacağım derseniz, apart ve pansiyon da bol miktarda etrafta görebilirsiniz.



Akyaka'da her yerden denize girebilirsiniz. Sabahtan deniz çok berrak, öğleden sonra normal olarak hafif  bulanıklaşıyor. Halk plajının olduğu yerden girerseniz, deniz sığ olduğu için bayağı yürümeniz gerekiyor. Halk plajının olduğu bölümde öğleden sonra çok hafif bir dalga oluyor. 

Peki biz nereden denize girdik? Halk Plajının sonunda Gökova A Tipi Mesire Yeri'nin içerisinde bulunan Muğla'ya Yardım Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından işletilen plajdan denize girdik. Fiyatlara gelinde isterseniz mesire yerinden, isterseniz halk plajından denize girin, girin şezlong 5 TL, şemsiye 5 TL. Mesire yerinin içerisinde yine Vakıf tarafından işletilen bir de kafe var.  Fiyatlar çok makul, hatta Akyaka'daki tüm yerlerden daha uygun ve kaliteli yemek yemek mümkün. İlla ki ben derin sulara dalacağım derseniz, mesire yerinde kafenin biraz ilerisinden girebilirsiniz.







Mesire yerinin içerisinde de konaklamak mümkün. Kagir evlerde konaklayabilir ya da çadır kurabilirsiniz. Çadır kurmak istiyorsanız, yanınızda çadırınızı getirmeniz gerekiyor. Çünkü çadır kiralanmıyor. Çadır alanından Albay Koyu, 72 Merdiven Koyu'na inebilirsiniz. Ama baştan söyleyeyim, insanlar genellikle halk plajı ve mesire alanındaki plajdan denize giriyor. Deniz, nereden girerseniz girin, kum. Ama öyle her tarafınıza yapışan cinsinden değil. Nadiren taş olabiliyor dipte. Ben ne olur ne olmazcıyım. Deniz ayakkabılarımı giyerim, tatil zehir olmasın sonra değil mi?


Akyaka'ya gelinir de Azmak'a gelmek olmaz mı? Azmak, esas adıyla Kadın Azmağın'da şöyle bir tekne turu yapmadan aman gelmeyin. Tur ücreti 10 TL.  10-12 kişi olunca tekne hemen kalkıyor. Yani çok beklenmiyor. Ama hava kararmadan, şöyle gündüz gözüyle tura katılın. Mümkünse de teknenin en önünü kapın. Tur aşağı yukarı 30 dakika sürüyor. Aman Azmak işte, tura ne gerek var demeyin. Akvaryum turu da dedikleri bu tur, o kadar zevkli ki, 10 metreye kadar derin olan yerlerde bile suyun dibindeki tüm canlıları görebiliyorsunuz. Normalde Azmak'a girmek yasak, akıntı da çok. Ama insanlar kıyısından giriyor. Ben de buraya kadar gelmişken, girmeden dönmeyeyim dedim. Dedim demeye de dizimin üstünü ancak geçen suya kadar girebildim. Tam anlamıyla çivi, çivi... Anlatırken bile üşüdüm valla :)



Akyaka'da tabi ki kite surf yapanları görebilirsiniz. Surf okullarının çoğu Akyaka merkezden biraz uzakta. Ben sadece 1 tane gördüm Azmak ile denizin birleştiği yerde.

Market ne var ne yok derseniz? Migros Jet ve Şok, tam olarak merkezde. Bim ise biraz daha uzakta. Yani alışveriş anlamında hiç sıkıntı çekmiyorsunuz.

Yeme içme konusunda gelirsek, burada zincir lokantalar yok, daha geleneksel fast food var. Yani balık ekmek, köfte ekmek konusunda çok sayıda seçenek var. Balık ekmek konusunda yaz mevsimi olması nedeniyle mezgit dışında maalesef ki seçenek yok. Eğer ben porsiyon yiyeceğim derseniz, sardalya falan var. Ama maalesef ki dondurulmuş oluyor. Lüks balık lokantaları da yok değil. Seçenek de tabi ki daha fazla buralarda. Ya da tüm bunların dışında sabah vakitli giderseniz Azmak kenarındaki Akyaka Su Ürünleri Kooperatifinden balığınızı alıp, hemen yanındaki Balıkçı Mustafa'nın Yerinde pişirtebilirsiniz. Balık ekmeği ya burada yiyin derim ya da merkezde ve Azmak kenarındaki otoparkın hemen arkasındaki Gül Beyaz'da yiyin. Akyaka otoparkın arkasındaki Gülbeyaz ve yine aynı yerde bulunan Konyalı Gözleme, gözleme için tartışmasız tek yer. O kadar çok çeşit var ki, insanın kafası karışıyor. Bomba, kıymalı-patatesli en güzelleri. Ben daha hafif birşeyler istiyorum derseniz otlu-peynirliyi de ben beğendim. Biz ilk geldiğimizde plaj boyunca ilerlerken görebileceğiniz Gülşah'ta yedik. Ama, üzgünüm ki hiç beğenmedik. Kupkuru, çok yağsızdı.




Midyecileri akşama doğru plajda dolaşırken görebilirsiniz. Plajda bir köşe başında arabalı bir midyeci var bir de sabit duran. Hepsi aynı elden çıkan bu midyeler mis gibi, çok lezzetli, bol baharatlı. İstanbul'da yediğimde resmen pilav yiyor gibi oluyor. Bol baharatlı midyeci arıyorum İstanbul'da.


Akyaka'da harika şeyler yapan bir tane de pastane var. Gözleme, boyoz ne ararsanız var. Özellikle otlu peynirli gözleme tavsiye edilir. 

Gelelim tatlı konusuna, kaldığımız otelin altındaki dondurmacının karadutlu, portakallı, cevizli dondurmasını gerçekten beğendim. Tavsiye edilir. Waffle için Waffle House'da harika bir waffle yiyin derim. Akyaka Su Ürünleri Kooperatifinin yanında, Nikfer Bozdağ Kar Helvası deneyin. Bildiğiniz eski usül dondurma yapma yöntemi. Biz vişneliyi denedik. Vişne kurusunu kaynatıp, suyunu buzun üzerine döküyorlar. Oluyor sana nostaljik dondurma ama kaşıkla yeneninden Pekmezli, portakallı, limonlusu var. Biz tavsiye üzerine vişneliyi denedik. Beğendik mi, beğendik.




Hediyelik eşya meselesine gelince, bir sürü alternatif var. Ama bence en güzeli, hemen pastanenin karşısındaki Gizem Art Shop. Fiyatlar makul, ürünler güzel. Ayrıca iskelenin orada genelde öğleden sonradan gece yarısına kadar açık olan tezgahlarda da güzel şeyler var.


Ben şöyle birşeyler içeyim derseniz, en popüler yerler Poison ve Meyland. Sınırsız yer seçeneğiniz gibi bir durum yok. Dolayısıyla genelde insanlar buralarda takılıyor.



Ben daha ailemle birşeyler yapacağım derseniz, Azmak kenarındaki çay bahçelerine alalım sizi. Biz Azmak Apart Cafe'ye geldik. Hem aydınlatılmış ortam, hem yanınızdan şakır şakır huzur veren sesiyle Azmak, bir yandan da çay, kahve. Oh misss...


Eeee dönüş zamanı geldi. Uçakla dönüyorsanız, havaalanına gidiş için 2 alternatif var. Ya taksiye bineceksiniz. Ya da Marmaris Kavşağı'na taksi ya da Marmaris otobüsleri ile çıkıp, ardından önceden rezervasyon yapmak şartıyla Muttaş servislerine binebilirsiniz. Biz ne yaptık? Biz taksiyle havaalanına geldik. Yolda şoförümüz Akyaka hakkında minik minik bilgiler de verdi bize.

Ne yapın edin, özellikle yazın Akyaka'yı gezin görün. Benden söylemesi :)